Feminist Osmanlı Kadınları, Erkek Doğrama Cemiyeti, Tuca & Bertie, Arılar ve Kartalların Ülkeleri, Beginner
Şahane Okur,
Günaydın. Dünya Kadınlar Günü’n şimdiden kutlu olsun. 8 Mart’a özel hazırladığımız bu zarfta, iki kitap, bir dizi, iki belgesel ve bir Podcast yer alıyor.
İncelikler dileriz.
Osmanlı Kadınının Feminist Mücadelesi
Bu topraklarda kadınların mücadelesi Cumhuriyet öncesine dayanır. Tanzimat’tan II. Meşrutiyet’e kadar olan süreçte kadınlar eğitim ve yardım derneklerinde örgütlenmiş, grev düzenlemiş, kırka yakın gazete ve dergi çıkarmıştı. II. Meşrutiyet’in özgürlük havasında ve Kurtuluş Savaşı sırasında kadınlar daha aktif rol üstlenir. Mücadele sonuç getirir: 1917’de ilk aile yasası düzenlenir, çok eşlilik sınırlandırılır, kadınlara boşanma hakkı tanınır. Darülfünun’a kadınlar da alınmaya başlar. Cumhuriyet’e geçerken Kadınlar Halk Fırkası kurulur.
Serpil Çakır’ın çok kıymetli çalışması, Osmanlı zamanındaki kadın hareketlerini, dernek ve gazeteleri ayrıntılı bir biçimde ele alıyor. Kitapta yer verilen yazılardaki bilinç düzeyi hayranlık uyandırıcı. Feminist öncü dergilerden Kadınlar Dünyası’nın 30 Mart 1918 tarihli sayısından:
Son zamanlarda Osmanlı kadınlığı can sahibi olduğunu, var olduğunu gösterdi. Onun her an iniltiler içinde kopup gelen sadasını işitiyoruz: “Biz varız, uyanıyoruz, kalkacağız, yol gösteriniz…” diyor. Bu hareketi kadınlığın bütün tabakalarında müşahede ediyoruz. Artık şimdi yaşayışımızın yanlışlıklarını bulup ortaya koyuyoruz. Artık iman ettik ki, hayatımız iyi bir hayat değildir… Artık kadınlık böyle yaşamayacaktır ve yaşayamaz. Buna katiyen emin olunuz. (456 Sayfa)
Erkekleri Neden Doğramalıyız?
Amerika, 1960’lar. Valerie Solanas daktilosunda oyunlar, bildiriler yazan bir seks işçisi. Babasının tacizine uğramış. Şiddet görmüş. Emeğinin karşılığını alamamış. Yılmamış Valerie. Öfkesini sanata yönlendirmiş. Yazmış, oynamış. SCUM’ı (Society for Cutting-up Men, Türkçesi: Erkek Doğrama Cemiyeti Manifestosu) kendisi basıp satmış.
SCUM’da biyolojik olarak erkeklerin değil kadınların daha üstün olduğunu dile getiren ve bu iddiası bilimsel olarak da kanıtlanan Valerie, sosyolojik ve psikolojik tespitlerine radikal çözüm önerileri sunuyor:
Her erkek derinden derine bir boka yaramadığını bilir. Hayvansı duygularla dolup taşmıştır ve bunun utancı içinde; kendini ifade etmeyi değil, tam aksine, bütün fizikselliğini, bütün benmerkezciliğini, başka erkeklere karşı duyduğu nefret ve hor görmeyi başkalarından saklamak ister.
…
Boş zaman erili ürkütür çünkü böylece kendi grotesk benliğiyle yüz yüze gelmek zorunda kalacaktır. İlişki kurmaktan ve sevmekten aciz olan eril çalışmak zorundadır. İnsanı özümseyen, duygusal olarak tatmin eden, anlamlı faaliyetleri çok seven dişiler, bunu gerçekleştirecek fırsat ve kabiliyete sahip olmadıklarından zamanlarını keyfe keder biçimlerde harcar. (92 Sayfa)
Konuşulmayanı Konuşmak: Tuca & Bertie
Aynı evi paylaşan otuzlu yaşların başında iki kadın: Tuca ve Bertie. Tuca daha özgür ruhlu, anı yaşıyor, sorumsuz. Bertie kaygılı, kariyer yapmak peşinde, çekingen. Bertie erkek arkadaşı ile yaşama kararı alınca Tuca taşınmak zorunda kalıyor. Ancak arkadaşlıkları kopmayacak cinsten.
Bojack Horseman’ın yaratıcılarının üstlendiği çizgi dizi, kadınların gündelik hayatta maruz kaldığı sorunları, iş yaşamındaki zorbalıkları ve jinekolojik hastalıkları absürt fakat oldukça gerçekçi bir biçimde ele alıyor. Komik ve rahatsız edici. Kadınlar için bu kadar olağan konuların neden diğer yapımlarda ele alınmadığını sorgulatıyor. Tuca & Bertie ikinci sezon onayını almasa da kalbini kazanacak. (26’şar dakika,10 bölüm)
Arıların ve Kartalların Ülkeleri: Honeyland ve Eagle Huntress
Hatice, Avrupa’da son bal yetiştirici kadın. Ayşolpan, ilk kartal yetiştirici kadınlardan. Hatice, hasta annesi ile birlikte Kuzey Makedonya’nın elektriği ve suyu olmayan bir dağ köyünde yaşıyor. Ayşolpan, Moğolistan’da geçimini kartalcılıkla sağlayan göçebe bir ailenin en büyük kızı, on üç yaşında. Hatice köye gelen göçebe arıcılar ve doğayla, Ayşolpan yeni yakaladığı kartalı ve eril geleneklerle mücadele ediyor. İki belgesel de çekimleri ve arka planlarıyla eşsiz güzellikte. (Honeyland, 86 Dakika, Eagle Huntress, 87 Dakika)
Yeni Baştan Başlamak: Beginner
Daha önce bahsetmiştik, şimdi ayrıntılı ele alalım. Misha Euceph on iki yaşındayken ailesiyle Pakistan’dan Amerika’ya taşınıyor. Küçük kız kardeşi kısa sürede uyum sağlarken Misha akranlarının hayatına yabancı kalmış. Okul yılları “-mış gibi yapmak”la geçmiş. Durumun farkına varınca Misha bir karar veriyor ve eksikliğini duyduğu tecrübeler için adım atıyor.
Yüzmeyi ve bisiklet sürmeyi öğreniyor sözgelimi. Biliyormuş gibi yaptığı filmleri izliyor, caz söylemek için eğitim alıyor, babasıyla karşılıklı bira içiyor. Misha içinde kalan hevesleri birer birer gerçekleştirirken Podcast kaydetmiş: Beginner. Heyecanına ortak olmak hoş. (İngilizce, 10 Bölüm)
Bitirirken:
Güne başlama şarkısı:
2 Yorumlar
[…] 1960’lar. Valerie Solanas daktilosunda oyunlar, bildiriler yazan bir seks işçisi. Babasının tacizine uğramış. Şiddet […]
[…] Günü’n kutlu olsun. Bu sene 8 Mart’a özel sayı hazırlayamasak da geçen senenin bültenine ve daha çok kadın yazar okuyalım listesine göz atabilirsin. Bu hafta zarfta iki […]