İncelikler 27: Gülün Adı, 1942’de Kalmış Bir Apartman Dairesi, Mevsim Yenice, Yunus Sırtındaki Çocuk
Şahane Okur,
Günaydın. Bu hafta zarfta bir roman, bir daire, bir oratoryo ve bahar playlisti var. Kirpi ile Söyleşiler’de konuğumuz Mevsim Yenice. Birkaç güzellik:
- Başka Sinema gösterimleri BluTV ekranlarında sürüyor.
- Edgar Keret’in iki yeni öyküsü, Avi Pardo’nun çevirisi, Kalben ve Sezin Akbaşoğulları’nın sesiyle Spotify’da.
- Bant Mag, evde kaldığımız bu süre boyunca ortaya koyduğumuz üretimleri bekliyor.
- Sevdiklerimize kartpostal yazmak ama bunun için kargo çalışanlarını yormamak adına bir öneri: Canva.
Sevgiyle.
Okumayı Ertelediğimiz Kalın Kitaplar ve Gülün Adı
Hep koşturuyorduk. İşten, güçten, sosyalleşmekten kalın kitaplar okumaya vakit ayırmak zordu. Cüsseli bir romanın içine dalmak, karakterleri tanımak için gereken ilk yüz sayfaya sabretmek yerine pekala bir novella, özellikle Stefan Zweig bitirebilirdik. Şimdiki zamana katlanmak zorlaşıyor, artık o devasa kitaplara sığınabiliriz.
Umberto Eco, Ortaçağ uzmanı bir akademisyendi. Zengin bilgi birikimiyle eşsiz romanlar yazdı. Gülün Adı, Ortaçağ’da bir manastırda geçiyor. İşlenen cinayetler araştırılırken, skolastik düşünce sorgulanıyor. Kiliseye, tarikatlara, aralarındaki iktidar ilişkisine dair bilgiler ediniyoruz. Üstelik olayların merkezinde bir kütüphane ve Jorge adında bir görme engelli var.
Burada hepimiz çok konuşuyoruz, siz de farkına varmışsınızdır. Bir bakıma, burada hiç kimse suskunluğa saygı duymuyor artık. Bir bakıma da gereğinden çok saygı duyuluyor. Konuşmak ya da susmak yerine eyleme geçmek gerek burada. (674 Sayfa)
1942’de Kalmış Bir Apartman Dairesi
Paris’te 2010 yılında yetmiş yıldır kapısı açılmamış bir apartman dairesi keşfedilir. El değmemiş, Moulin Rouge Kabare’sinin arka sokaklarında gizli bir sandık. Avrupa’nın iki dünya savaşı arasındaki yaşantısını, zevklerini, sırlarını saklıyor.
Dairenin son kiracısı Madame de Florian, Almanya, Fransa’yı işgal etmeden hemen önce Amerika’ya kaçmış ancak doksan bir yaşında ölene kadar kirasını ödemeye devam etmiş. Büyükannesi Marthe de Florian bir aktristmiş ve ressam Giovanni Boldini ile evlilik dışı bir ilişkisi varmış. Apartmanda bulunan ve daha sonra iki milyon sterline satılan Boldini tablosunun esin perisi de Marthe de Florian’dan başkası değil. Dairede Boldini ile Marthe arasındaki aşk mektupları da bulunur ancak torun Madame de Florian’ın hayatı sisler altında kalmış. (605 Kelime, Fransızca; 1319 Kelime, İngilizce)
Kirpi: Bir öyküyü okuyup bitirdikten sonra geriye ne kalır?
Mevsim Yenice: Oğuz Atay’ın Unutulan öyküsündeki tavan arasının atmosferi kalıyor örneğin, Yusuf Atılgan’ın Yaşanmaz’daki “Birden hatırladım. Eve varınca kendimi öldürecektim. Rahatladım,” diyen karakterinin çaresizliğine karışmış kararlılığı kalıyor, Leyla Erbil’in Uğraşsız’ındaki “Adam usulca elimi öpüyo. Hoşuma da gidiyo. Böyle, bu kadar olsun istiyorum,” diyen kadının sesi ya da. Yıllardır gittiğim her yere benimle geliyor bu sesler, görüntüler ve onların yarattığı tarifsiz boşluk.
Yunus Sırtındaki Çocuk
Hermias’ın hikâyesini biliyor musun? Selçuk Yöntem anlatıyor, Serenad Bağcan seslendiriyor. Fazıl Say’ın bestesi, Ozan Yula’nın metni, CSO ile birlikte sahnede. Fazıl Say’ın piyanosunda bir yunus doğuyor, Hermias’ı sırtına alıyor. Bir efsaneyi canlandırıyorlar. (35 Dakika)
Bahar Çalma Listesi: Islıkla Şarkılar
Az sonra dinleyeceğin bahar listesi mevsimin dönüşüne yaraşır olsun istedim; ev içi dinginliği, ikindi sırası perdeyi aralayan esinti, apartman merdivenlerini çıkarken tabanı sürten bir çift kösele ayakkabı, yeğenini dansa kaldırdığın zaman, ağaçların çiçeğe durduğunu hisseden pencere önleri gibi.
Listenin ilk sırasındaki şarkı benim için mühim yeri olan Hardal’ın, Nasıl Ne Zaman albümüne aittir ve şöyle biter:
bahar her zaman geri gelir/ biz olsak da olmasak da
Ruhuna değsin.
Kirpilerden Muallâ.