Hayat Çok Güzel

tarafından Kirpi

İncelikler 33: Dünya Ağrısı, Dünyanın En Bilgin Adamı, Bojack’le Sanat Tarihi, La Covid, Anormal Şartlar Altında

Şahane Okur,

Günaydın. Bu hafta zarfta bir kitap, bir konuşma, bir liste, bir haber ve bir Podcast yer alıyor. Birkaç güzellik:

  • Sokakları özlüyoruz. İstanbul’un ses hafızasında neler var?
  • Günlük tutuyor musun? Meraklı bakışlarını yöneltmen için iki günce: Biri kaykaylı, diğeri sincaplı.
  • Şurada da öykülerini bekleyen bir kaplumbağa var.

Sevgiyle.


Linçsiz Bir Yaşam Mümkün

İllüstrasyon Referans: Adam’s Rib (1949)

Kalabalıkta boğuluyoruz. Ferit Edgü şöyle diyor bir röportajında: “Toplum gerçek bireylerden oluşsaydı, bugün böyle yaralı vicdanlarla dolaşmazdık.” Bu yaralarımızın başında linçler geliyor. Geçmişimiz karanlık. Zorbalığa araç kıldığımız sosyal medya ile geleceğimiz de karanlık.

Ayfer Tunç’un Dünya Ağrısı adlı romanı da toplumsal linçlerin birey vicdanında açtığı yarayı işliyor. Onulmaz bir ağırlık. Mürşit henüz çocukken parçası olduğu bir lincin ağırlığı altında ezilirken Madenci, karısının başından geçenlerin altında un ufak oluyor.

Mürşit: “Buralarda kadınlar çabuk yaşlanıyor,” dedi. “Yükleri çok ağır.” Şükran’ı düşündü sonra, o da çabuk yaşlandı, Mürşit’i taşımaktan. “Bu memleketin her yerinde kadınlar çabuk yaşlanıyor,” dedi Madenci. (336 Sayfa)

Ne diyordu Tanıl Bora: “Linç, en aşikâr medeniyet kaybıdır. Lincin sıradanlaştığı, kolektif bir utanç yaratmadığı, infiâl uyandırmadığı bir toplum, toplum olma vasfını yitiriyor demektir.”


Dünyanın En Bilgin Adamı

Görsel: Paul Gauguin, Domuz Çobanı, 1888, Los Angeles County Museum of Art

Saramago, Nobel konuşmasında tanıdığı en bilgin adamdan, büyükbabasından söz ediyor. Okuma yazma bilmeyen ama incir ağacının altında türlü hikâyeler anlatan bir bilge. Kış günleri üşümesinler diye körpe domuzlarla uyuyor. Bu anı, kentlere sıkışıp kalmış, tekdüzeleşmiş yaşamlarımız için de bir hatırlatıcı:

O evin kapısının önünde otururken düşündüğüm, o evde domuzlarıyla çocuklarıymış gibi birlikte uyuyan, bu dünyadan göçerken sadece “Hayat çok güzel” diye üzülen, öleceğini hissettiğinde bahçesindeki ağaçlarla tek tek vedalaşan, onlara sarılan ve onları bir daha göremeyeceğini bildiği için ağlayan domuz çobanı, hikâye anlatıcısı büyükbabam Jeronimo’ydu. (542 Kelime)


Bojack Horseman’la Sanat Tarihi

Bojack Horseman, S3B11. Bölüm, Ophelia

Bojack Horseman 31 Ocak’ta yayımlanan son bölümleriyle ekranlara veda etti. Çizgi dizi, Hollywood’un şatafatlı hayatlarını kara komedi olarak ele alıyordu. Altı sezonda depresyonu, bağımlılıkları, istismarı, cinsiyet eşitsizliğini işledi. Güldürdü. Ama en çok acıttı. Referanslarla dolu karanlık evrenin duvarlarında, sanat tarihinin en önemli resimleri asılıydı. Sayabilenler için kırktan çok ressamın yapıtları dizinin çizgilerine uygun bir şekilde yer alıyor. (5493 Kelime)


Le değil, La Covid

İllüstrasyon Referans: Friends, S10B13

Fransızca hoş bir dil. Telaffuzu ruhumuzda ince yerlere dokunur. Hazzı ifade etmenin en güzel aracı belki de. Ancak cinsiyetçi bir dil. Meslek isimlendirmeleri eril, bazı kelimelerin dişil versiyonu yok. Bir grup içinde tek erkek varsa üçüncü çoğul şahıs, ils (“erkekler”) oluyor. Örnekler çoğaltılabilir.

Fransızcanın Gardiyanları olarak nitelenen Fransız Akademisi’ne yakın zamana kadar kadın üyeler alınmıyordu. Güncel bir konu olarak, korona hastalığının “le” değil, dişil artikel “la” ile adlandırılması gerektiğini söyleyen Akademi, Fransızca ile ilgili sorunu yeniden gözler önüne serdi.

Luce Irigaray’ın Ben Sen Biz kitabında değindiğine göre, her ne kadar, Fransızcada hangi kelimelerin dişil hangi kelimelerin eril olacağına rastgele karar verildiği iddia edilse de belirli bir desen yakalamak mümkün. Buna göre eril kelimelerin ortak özellikleri: Yaşayan, canlı varlıklar, insanlar ve medeniler. Dişil kelimeler: Yaşamayan, insan olmayan, cansız nesneler ve cahiller.


Anormal Şartlar Altında

Harun Tekin ve Can Öz kendi aralarında didikleri mevzuları podcast olarak yayımlamaya başladılar. Sekiz bölüm olarak planlanan projede ilk konu başlığı: Karmaşıklık korkusu. Kafa yormaktan kaçındığımız meselelerin başımıza ne gibi toplumsal belalar açtığına dair iki kişilik akıl yürütmesi sürdürüyorlar. Pilav değil, plan isteyenlerin hoşuna gidecektir. (36 Dakika)

Güne başlama şarkısı, linçten kaçmış cadıların torunları için:

Arşivde Gezin

1 Yorum

Daha Çok Kadın Yazar Okuyalım Listesi - İncelikler Ocak 10, 2021 - 8:24 pm

[…] Ayfer Tunç, 2020’de yayımlanan romanı Osman‘la geçen yılın en çok konuşulan yazarlarındandı. Kapak Kızı ve Yeşil Peri Gecesi‘nden sonra gelen serinin üçüncü kitabı yazarın hayranlarını ziyadesiyle memnun etti. Ayfer Tunç’un Dünya Ağrısı adlı romanı da toplumsal linçlerin birey vicdanında açtığı yarayı işliyor. Onulmaz bir ağırlık. Mürşit henüz çocukken parçası olduğu bir lincin ağırlığı altında ezilirken Madenci, karısının başından geçenlerin altında un ufak oluyor. […]

Yanıtla

Kirpi'yle düşüncelerini paylaş