Ekonomik koşullar bizi artık evlerde sosyalleşmeye itse de günümüzün belli bir bölümü dışarıda geçiyor. Kafe köşelerinde freelance işler kotarıyoruz, arkadaşlarla buluşuyoruz. Yalnız başına soluk almak ve nezih bir mekânda kitap okumak isteyenleri de unutmamak gerek.
Bu mekânların olmazsa olmazı: Gürültüye dönüşmüş müzik. Karşımızdakini duymayı engelleyen, sohbetin ve kitabın tadını kaçıran şarkılar. Nakaratların dilimize dolanması da cabası. Alışveriş mağazaları, yürüdüğümüz sokaklar, her yer kuşatılmış. Bu zorakiliğe karşı çıkan bir girişim var: Müziksiz Mekânlar. Fon müziğinin dayatılmadığı, herkesin istediği müziği istediği zaman dinleyebildiği şehirler için farkındalık oluşturuyor, listeler hazırlıyor: Müziksiz yeme/içme İstanbul ve İzmir.