Sadık Ruslan, Cumhuriyet’in İlk Fili, Kediler Nereye Gider, My Octopus Teacher
“Bir köpek asla kendisini gerçekten seven birini ısırmaz. Böyle bir kötülüğü ancak insan yapabilir.”
Şahane Okur,
Günaydın. Dün Hayvanları Koruma Günü’ydü, bu sabahki başlıklarımız da can dostlarımızla ilgili.
Bu hafta zarfta bir köpek, bir fil, iki kedi ve bir ahtapot yer alıyor. Satır aralarında da Murakami var. Nobel’i olmadığı için üzgün üzgün, sessiz sessiz dolaşıyor.
#Öneri
- Menstrüasyon döngüsünü utanca dönüştüren algılardan kurtulmak için Pantone katalogunda yeni kırmızı, Period
- Monet tablosu önünde meditasyon ~ Kirpilerden Merve
#Fikir
- Ülkemize gelen her mültecinin kaydetmeye değer bir hikâyesi olduğuna dair, İstanbul’da Rus sığınmacılar (950 Kelime)
- Holden Caulfield genç bir entelektüel mi yoksa çokbilmiş bir velet mi? (6399 Kelime, İng)
#Blog
- Belgeseller üzerine bir günce: Bilgesel. En son yazı, Mercury 13 belgeseli hakkında (1572 Kelime)
- İyi okumaların uyandırdığı fikirleri, hisleri kurcalayan blog: Çağrışımlar. Favori: Saramago’nun Sandalye öyküsü üzerine (200 Kelime)
- Türkçeye çevrilmemiş kadın şairlerinden çeviriler: Sermelix. Favori: Nefes
#Esin
- Alex Senna’nın her biri öykü anlatan, siyah beyaz muralları
- Beyoğlu merdivenlerinde, Osman Hamdi’nin Mimozalı Kadın‘ı
Cehennemi Cennet Sanan Köpek
Bir fikre ya da inanca şeksiz şüphesiz sadakat beslemenin belirli sonuçları vardır. Çünkü her şey gelip geçicidir ve krallar da kralcılardan sıkılır zamanla. Mesela Ruslan, toplama kampında bir bekçi köpeği, mâhkumları yakalayan, kaçmalarına engel olan bir “görevli”. İşini ciddiyet ve sadakatle yapıyor. Ancak toplama kampları kapatılınca köpekleri de ölüme terk ediyorlar.
Hikâye burada başlıyor. “Görev” yoksa kendini “görev”le tanımlayan Ruslan ve yoldaşları nasıl hayatta kalabilir? Bazısı çöplükleri eşeliyor, bazısı eskiden mâhkumları teslim aldıkları istasyonda sabahlıyor, bazısı yetiştirilme biçimlerine ihanet ederek yabancılara kölelik yapıyor. Hepsi bir şekilde “görev”den vazgeçiyor ama Ruslan asla. Sovyetler’in yasaklı yazarlarından Vladimov, Stalin döneminin korkunçluğunu bir köpeğin gözlerinden aktarıyor. Jaguar‘ın eşsiz çevirilerinden.
Cumhuriyet’in İlk Fili
Murakami, Zemberekkuşu’nun Güncesi’nde havyanat bahçesinde cereyan eden hazin ve teknik bir olayı aktarır. 2. Dünya Savaşı’nı kaybeden Japonlar vahşi hayvanları beslemenin güçleşmesi ve saldırı sonrasında halkın arasına karışmaları ihtimaline karşı onları tek tek itlaf eder. Savaş ekonomisi.
Hindistan’ın başbakanı Nehru, savaşta fillerini de kaybeden Japon çocuklarına bir fil hediye eder. 1950 senesinde Doğan Kardeş dergisi aracılığıyla Türk çocukları da Nehru’dan bir fil ister. Nehru çocukları kırmaz, “şirin” anlamına gelen Mohini adında bir yavru fili Türkiye’ye gönderir. Şaşaalı törenlerle karşılandıktan sonra Mohini, hayvanat bahçesine hapsedilir.
“… kafasının tavana değdiği hücresinde 43 Ankara kışı geçirir. Ayakları hastalanır, bakıcısı Hakkı Taşçıoğlu ilaçlı suyla yıkar ayaklarını. Hayvanat bahçesi yönetiminin emir kuludur Hakkı Taşçıoğlu ve mecburdur taş gibi olmuş bayat simitleri Mohini’ye yem olarak vermeye… arka ayağında zinciriyle hatırlanır Mohini.” (653 Kelime)
Kediler Boş Zamanlarında Nereye Gider?
Biz işe, okula giderken kedilerimiz evde neler yapıyor? Boş vakitlerini verimli değerlendiriyor, özgeçmişlerine sertifika üstüne sertifika ekliyorlar mı? Tabii ki, hayır. Ama o minik kafaların içinde neler döndüğünden, gündüz hangi haylazlıklar peşinde koştuklarından haberdar olmak güzel olurdu.
Amerika, İngiltere, Avustralya ve Yeni Zelanda’da yapılan bir çalışmada evcil kedilere takip cihazı takılmış. Proje kapsamında konumu izlenen kedilerden Chicha, normalde sürekli evin etrafında gezinmesine rağmen bir gün 1.2 km ötedeki bir yere gidip gelmiş. Araştırmacılar önce GPS cihazında sorun olduğunu düşünmüş. Ailenin eskiden yaşadığı evin orada olduğunu sonradan öğrenmişler. Hafta sonu evde kimse yokmuş ve Chicha acaba oraya mı gittiler diye kontrol etmek istemiş.
Zemberekkuşu’nun Güncesi de Kumiko ve Toru Okada çiftinin kedilerinin (Noboru Vataya) kaybolmasıyla başlıyor. Toru eşinin ısrarı üzerine kediyi ararken bu sefer Kumiko ortadan kayboluyor. Noboru Vataya’nın sırtında da bir GPS cihazı olsaydı, bütün bunlar yaşanmaz, 744 sayfalık o enteresan roman yazılmazdı.
Evden dışarı çıkamayan ve kaybolma ihtimali olmayan metropol kedilerini mutlu etmek için birkaç öneri.
Bir Ahtapotun Dostluğunu Kazanmak
Craig Foster tükenmişlik sendromuyla başa çıkmaya çalışan bir doğal yaşam belgeselcisi. Kameraya küsüp okyanus kenarındaki evine döndüğünde derin dalışlar yapıyor. Suyun altında yeni ormanlar keşfediyor. Alglerin, yosunların arasında uçarmış gibi. Bir gün kendisini deniz kabuklarıyla örtmüş bir ahtapotla rastlaşıyor. Sonraki bütün dalışları onunla vakit geçirmek için.
Ahtapotun güvenini kazanmak zaman alıyor. Uzaktan yapılan gözlemler. Ahtapot da onu izliyor. Craig’den zarar gelmeyeceğini anladığında onu tanımaya çalışıyor. Kolunu uzatıp vantuzlarıyla elini sarıyor. Büyüleyici bir an. Craig’in yeniden kamerayı eline alması sayesinde biz de bu dostluğa eşlik etme şansı buluyoruz. Dolu dolu gözlerle. (My Teacher Octopus, 85 Dakika)
Güne başlama şarkısı: