Balıkçılar, Fare ile Dağ, Where The Wild Roses Grow, Şen Dullar
Şahane Okur,
Günaydın.
Bu hafta zarfta iki roman, fare ile dağ, bir şarkı ve iki şen dul yer alıyor.
#Rehber
- Yetişkinler için arkadaş edinme rehberi (3226 Kelime, İng)
- Dünyadan çeşitli örneklerle, Podcast eğitimleri (978 Kelime)
- Apple ve It’s Nice That işbirliğiyle hazırlanan yaratıcı insanlar için yeni bir dünya tasarlama atölyeleri mayısa kadar sürecek: New World
#Sözcük
- Koronasomnia: Uykusuzlar olarak yalnız değiliz, Covid19’un bir diğer tehlikeli sonucu (1206 Kelime)
#Esin
- Renkleri duymak ister miydin? Kandinsky’nin renk teorileri ve resmi üzerine odaklanan bir Google Arts + Culture projesi
- Tarihin en eski deniz kabuğu ve sinesinden kulağımıza uzanan ses
- Delia Razak’ın sevimli sempatik çizgileri
Kendini Gerçekleştiren Kehanetler
Kafka Tamura evden kaçıp kendi ayakları üzerinde durmaya karar verdiğinde omuzlarında bir kehanetin yükü vardı. Babası çocukluğundan beri aynı laneti savurmuş durmuştu yüzüne. Murakami, Yunan mitolojisinden bir anlatıyı almış, romanındaki merak öğesini bu antik kehanetin etrafında örmüştü. (652 Sayfa)
Nijeryalı yazar Chigozie Obioma da benzer bir yol izleyerek, bir Yunan trajedisine hazırlıyor okuru. Okulu asıp nehir kenarında balık tutmaya giden dört kardeşin arası bir meczubun kehanetiyle bozuluyor. Oysa bu çocukların hayranlık uyandıran bir dostluğu, uyumu var. Kısacık hayatlarında Nijerya tarihinin önemli dönüm noktalarından birkaçına şahitlik etmiş, babalarını gururlandıracak başarılar elde etmişler.
Balıkçılar daima yükselen temposuyla öyle hızlı ilerliyor ki elden bırakmak mümkün değil. Yazarın aklımıza yerleşmiş Afrika suretlerinden kaçınarak kurduğu atmosfer, Nijerya’nın doksanlı yıllarına sahici bir tanıklık için bir fırsat sunuyor. Yeni kıtalar yeni yazarlar keşfetmek için Man Booker finalisti bir romana yönelebilirsin. (320 Sayfa)
Fare Kadar Pişman Olabilmek
Gramsci hapishaneden yazdığı mektuplardan birinde çocuklarına aktarılması için bir masal bırakmış: Fare ile Dağ. Küçük bir çocuk için masaya konulmuş sütü içen fare bu davranışından pişmanlık duyar, çocuk için süt bulmaya gider. Sıra sıra bütün kapıları çalar. Farenin masaldaki tüm kahramanları ikna etmesi gerekir: Keçiyi ikna etmek için otlağı, otlağı ikna etmek için köy çeşmesini, köy çeşmesini ikna etmek için duvarcıyı… Farenin pişmanlığını telafi etmek için girdiği bu çaba bir döngü kurmakla başarıya ulaşır, çocuk süt içebilmek için büyüdüğünde dağı ağaçlandırmalıdır.
Orçun Güzer, illüstratör Laia Domènech’in resimlemeleriyle 2017′de yayımlanan ve 2018 yılında Fare ile Dağ adıyla Türkçeye çevrilen bu ekolojik masalı irdelemiş, adım adım özetlemiş. Egosentrik bakış açımızı çevre odaklı dönüştürmemiz için bir ilham, incelik sunmuş:
“Masalda, köy veya insan yaşamı merkezde değildir, çünkü bir merkez yoktur; çünkü her şey çevredir. Geri dönüşsüz bir şekilde ileri gitmek zarar verir, çünkü ekosistemin işleyişi doğrusal değil, döngüseldir.” (1464 Kelime)
Masum Bir Aşk Hikâyesinden Çok Uzak:
Where The Wild Roses Grow
Uzaktan bir aşk şarkısı gibi görünebilir ama bu şarkı aslında bir cinayetin öyküsü. İlhamını Down in the Willow Garden isimli bir başka şarkıdan alıyor. Kökleri 19. yüzyıl İrlanda’sına uzanan bu şarkı, birlikte olduğu erkek tarafından öldürülüp nehre atılan bir kadını anlatıyor.
Where The Wild Roses Grow’da da benzer bir hikâye var. Cinayetle biten aşk, hem kadının hem erkeğin bakış açısından yansıtılıyor. Kadın Elisa Day, Kylie Minogue. Erkek, katil ise Nick Cave.
And I kissed her goodbye, said ‘All beauty must die.”
Nick Cave, Kylie Minogue’un bu şarkıyı kabul etmesine şaşırıyor hatta Minogue’un ekibinin bundan pek de hoşlanmadığını itiraf ediyor.
“Murder Ballad” türündeki şarkının klibinde bizzat Kylie Minogue ve Nick Cave oynuyor. Nehrin kenarında yatan bir Kylie Minogue, kanlı ellerini temizlemeye çalışan bir Nick Cave ile klip açılışını yapıyor. Son sahnede Nick Cave, Kylie Minogue’un donuk, beyaz suratına bir gül konduruyor.
Şarkının çıkışından yirmi dört yıl sonra Kylie Minogue ve Nick Cave, 2019’da Glastonbury Festivali’nde birlikte sahne aldı ve bu şarkıyı söyledi. Söylerken sarılmaları mı yoksa seyircilerin ellerindeki -klibe göndermeler içeren- kırmızı güller mi daha güzel, izleyip siz karar verin.
~Kirpilerden Öykü Göğer
Şen Dullarla Şuh Kahkahalar
Bir anonsla başlıyoruz: “Sayın konuklarımız, ortalama yirmi dakika sürecek olan, overthinking’e bir mola vereceğimiz Şen Dullar programımıza başlamak üzereyiz. Program süresince kutsallarınızı, kırmızı çizgilerinizi ve hassasiyetlerinizi dışarıda bırakmanızı öneririz. Süre bitiminde normal hayatınıza dönmenizi önemle rica ederiz.”
Aslı ve Özge, anonsta vaat ettikleri her şeyi yerine getiriyor. Dinleyicilerin modern ilişki problemlerini, edepsiz kahkahalarla, ağzı bozuk ifadelerle yanıtlıyorlar. Onlarla birlikte gülerken, uzun uzun düşünüp dertlenmeleri bir kenara bırakıyoruz. Gündelik kaygılara gerçek bir mola. Son bölüm: Enkaz Devir Teslim. (20 Dakika)
Güne başlama şarkısı: